Ahsen Okyar Söylenmek yerine söylemek lazım… Şikayet edeceğine sen de alternatifini oluştur.

12Eki/170

HOLLANDA CEZAEVLERİNİ KAPATIYOR, TÜRKİYE’YE CEZAEVİ YETMİYOR – Ruhittin SÖNMEZ

r sönmezHOLLANDA CEZAEVLERİNİ KAPATIYOR, TÜRKİYE’YE CEZAEVİ YETMİYOR – Ruhittin SÖNMEZ

Önce Hollanda hakkındaki haberi okuyalım:

Hollanda'da suç oranının düşmesi ve ülkede var olan hapishanelerde boşluk sorununu ortaya çıkardı. Geçtiğimiz yıllarda bazı boş hapishaneleri mültecilere açan Hollanda bir kısmını da Belçika ve Norveç'e yıllık kiraya veriyor.

Ülkedeki suç oranının 20 yıldır azalması ve özellikle son dokuz yılda sürekli düşmesiyle var olan hapishanelerin üçte biri boş. Ülkede bulunan 60 hapishanenin 19'u son üç yıl içerisinde kapatıldı. İlgili bakanlıkların yaptıkları araştırmalara göre gelecek yıllarda ülkede daha fazla hapishane kapatılacak.

Hollanda, Norveç ve Belçika'ya hapishanelerini kiralamaya başladı. Yıllık olarak kiralanan hapishaneler karşılığında Norveç'ten 27, Belçika'dan ise 30 milyon euro kira bedeli alacak.

Suç oranlarının düşmesinde hapsetme yerine rehabilitasyonu tercih eden suç-ceza uygulamasının etkili olduğu belirtiliyor.

Bizde suça bulaşma aracı olarak değerlendirilen bilgisayar başında geçirilen saatler Hollanda’da tam tersi bir etki yapmış.

Suça bulaşmanın erken dönemi olarak adlandırılan 12-18 yaşındaki gençlerin evlerinde bilgisayar başında daha fazla zaman geçirmesinin onları sokaklardan uzak tutması ülkede suçun azalmasının sebeplerinden biri olarak gösteriliyor.

Hollanda'da hafif uyuşturucuların ve fuhuşun yasal olmasının da ülkedeki suç oranını düşürdüğü ifade ediliyor.

Hollanda hakkındaki bir başka haber bizleri imrendiriyor. Hollanda’daki suç oranlarının düşmesinin kökenindeki ana unsurun ipucunu veriyor:

BM Çocuk Fonu UNICEF'e göre dünyanın en mutlu çocukları Hollanda'da yaşıyor.

Uzmanlar, bunu çocukların aileleriyle daha fazla zaman geçirmesi ve okulda sınav ve ödev baskısı olmaması gibi birçok faktöre bağlıyor.

**************************

NORVEÇ’TE CEZAEVLERİ ÇOK KONFORLU

Norveç’te hapishaneler yeşilin ortasında daha çok bir rehabilitasyon merkezi ya da huzur evini andıran yapılar şeklinde inşa ediliyor. Mahkûmlar dışarıdaki hayattan farklı olmayan, ancak duvarlar arkasında bir dönem geçiriyorlar.

Türkiye’de olsa ben bu hapishaneden çıkmazdım diyebileceği şartları görünce, insan “caydırıcılık veya ıslah etme bu şartlarda sağlanır mı?” diye düşünmeden edemiyor.

Fakat sonuçlar gerçekten "İnsan bu ortamı bırakır mı?" diyenleri yanıltacak cinsten. Cezaevlerinde topluma tekrar kazandırılan Norveç vatandaşları sadece %20 oranında suçlarını tekrarlıyor. Karşılaştırmanız için Amerika Birleşik Devletleri'nde bu oran %60'lara yakın olduğunu hatırlatalım.

Etik olarak suçluya nasıl davranılması gerektiği tartışmalarında da önemli bir örnek olan Norveç'in yöntemlerinin başarılı olduğu görünüyor.

Bize bu konular yabancı. Ama bilelim ki Dünya bunları tartışıyor. Yeni çözümler üretiyor.

******************************

TÜRKİYE’DE CEZAEVLERİNİN DURUMU

Resmi istatistiklere göre son yıllarda hükümlü ve tutuklu sayılarının mertebesi ürpertici. Adalet Bakanlığı verilerine göre Türkiye'deki cezaevleri tarihinin en dolu seviyesine çıktı.

Türkiye’de toplam 382 ceza infaz kurumu bulunuyor. Adalet Bakanlığı 5 yıl içinde 174 yeni cezaevi yapmayı planladı, bir kısmının yapımı devam ediyor.

Son rakamlara göre, Hükümlü ve hüküm özlü (hükmen tutuklu= Hakkında ilk derece mahkemesinin mahkûmiyet kararı verdiği ve tutukluluk halinin devamına hükmedilenler) sayısı toplamı 128.750 kişi. Tutuklu sayısı ise 88.510 kişi. Cezaevlerindeki toplam kişi sayısı 217.260 a ulaştı.

2002 yılında 55 bin 609 tutuklu ve hükümlü ile iktidarı devralan AKP hükümetleri döneminde sayı yaklaşık 4 katına çıktı.

Hapishaneler yetmediği için adi suçlulardan birçoğu için af ve infaz şartları değiştirildi. Bu yolla cezaevlerindeki hükümlü sayı düşürülmeye çalışılmasına rağmen sayılar böyle.

Cezaevlerindeki konfor konusuna ise hiç girmeyelim. Sadece “Allah kimseyi oralara düşürmesin” deyip geçelim.

Rakamlar böyle.

“Ülke iyi yönetiliyor mu, yönetilmiyor mu?” siz karar verin.

11.10.2017

Bu yazıyı beğendiniz mi?

RSS Kaynağımıza abone olun!

Yorumlar (0) Geri izlemeler (0)

Yorum yapılmadı.


Leave a comment

Geri izleme yok.