Ahsen Okyar Söylenmek yerine söylemek lazım… Şikayet edeceğine sen de alternatifini oluştur.

9Eyl/170

Ali Kocatürk’ten ACI BİR YOL HİKAYESİ

Kocatürk’ten ACI BİR YOL HİKAYESİ

Derince Belediyesi CHP Meclis Üyesi, emekli albay Ali Kocatürk; Kandıra, Şile ve Derince’nin yeni durumdaki köylerindeki eksikliklerden bahsetti.

Derince Belediyesi CHP Meclis Üyesi, emekli albay Ali Kocatürk birkaç gün önce Kandıra, Şile ve Derince’nin yeni durumdaki köylerinde dolaşarak incelemelerde bulundu. Yaptığı incelemelerde önemli çıkarımlar yapan Kocatürk, “Memleketimizin doğasının gerçekten güzel olduğunu bir kez daha gördüm. Ancak pervasızca katledildiğine ve katledilmeye devam ettiğine de şahit oldum” ifadelerine yer verdi.

İŞTE ALİ KOCATÜRK’ÜN İZLENİMLERİ

kocaturk-(sadece-ayaktaki)

İÇİM YANDI

Kandıra Antaplı Köyü’nün diğer köylerle bağlantı yollarının halini gördüm. İçim yandı. Bu devirde ne sorarsak soralım ‘Yol yaptık da yol yaptık’ diyerek ortalığı ayağa kaldıranların bahse konu köyün yollarından hiç geçmediklerini gördüm. Antaplı Köyü’nün Doğu-Batı yönünde Gençali ve Beylerbeyi Köyü ile Kuzey Güney yönünde Bıdaklar, Belenköy ve olmayan Kuru Dere Köprüsü vasıtasıyla Bağırganlı ile bağlantı yolları mevcut. Gençali Köyü ve bağlantılı yol ile ilgili bir sorun yok. Asfalt yapılmış ve binek arabalar ile ulaşım sağlanıyor.

ARAÇLAR BANKETTEN DÜŞÜYOR

Ancak diğer yollarda binek araçlar ile yolculuk yapmak pek mümkün değil. Ancak traktör ile gidebilirsiniz. Antaplı-Kuru Dere-Bağırganlı yolundan Kuru Dereye kadar ancak traktörle gidebilirsiniz. Kuru Dereyi geçebilirseniz beton yola ulaşabilirsiniz. Kuru Dereden Barganlı’ya takriben bir kilometre mesafeye kadar beton yol yapılmış. Yol banketler çok yüksek olmakla birlikte güzel. Ancak banketlerin yüksek olması gece karanlıkta araçların banketten düşmesine yol açabilir. Böyle bir olaya Derince'nin Geredeli Köyü’nde gündüz vakti şahit oldum. Vatandaşın aracını JSB yardımıyla çıkardık.

KÖY KURULDUĞUNDAN BERİ OLAN YOLLAR

bidaklar-yolu-

Bu beton yolun Hira suyuna yakın bir bölgesinde 150 metre kadar kısım beton yapılmamış ve ne akla hizmetse stabilize olarak bırakılmış. Bağırganlı'ya bir kilometreden itibaren yol yine gidilecek gibi değil. Antaplı Bıdaklar bağlantı yolu binek araçla gidilecek gibi değil. Koca koca taşlar yola serilmiş, her an lastikleriniz yarılabilir. Tozun haddi hesabı yok. Gündüzlü-Belenköy’e giden yol da aynı durumda. Ancak traktörle gidilebilir. Bahse konu bu yollar köy kurulduğundan beri olan yollar.

MAZERET İNANDIRICI GELMEDİ

Doğu-Batı yönündeki bir diğer yol Antaplı Beylerbeyi bağlantı yoludur. Bu yol da nereden baksanız 40 yıl önce açılmıştır. Bu yol da stabilize ve çukurdan geçmek pek mümkün değil. Ayrıca yoldan bir araç geçtiğinde ortalık toz duman olmakta. Batıdan rüzgar estiğinde vatandaşlar evlerinin kapı ve pencerelerini açamamaktadırlar. Bahse konu dört yolu toplasanız 7-8 kilometre kadardır. Geçtiğim köylerin içinde bu kadar kötü ve bakımsız yolu olan bir köy görmedim. Köyün sakinleri ile görüştüğümde yetkililerin ‘Mevcut yollar istimlak edilmemiş olduğu için yolları yapamıyoruz’ dediklerini öğrendim. Bu mazeret bana inandırıcı gelmedi. Velev ki bugüne kadar istimlak edilmemiş. İstimlak etmek için mani bir durum yok.

BAŞKA YERLERE YOL YAPTILAR

10 yıl önce Büyükşehir olan Kocaeli bu kadarcık yeri istimlak edemiyorsa zaten dükkanı kapatsın ve gitsin yatsın. Bu köy ile ilgili farklı bir durum var. Bu köyden yani Antaplı Köyü’nden AKP yıllardır neredeyse ful oy alıyor. Neden yolları yapsınlar ki nasıl olsa her seçimde oyların tamamına yakınını alıyorlar. Hizmet etse de, etmese de oyları alıyor. Hatta üç yıldır Antaplı Köyü’nden olan biri Kandıra Belediyesi’ni idare ediyor. İstenseydi üç yılda bu yollar yapılabilir miydi? Tabi ki yapılabilirdi. Ama başka yerlere yol yapmaktan vakit bulamadılar sanırım. Temennim inşallah en kısa zamanda bu yollar yapılır.

LİMAN İÇİNE LİMAN

sile

Daha sonra Şile’ye geçtim. Turizm sezonunda Şile’nin altındaki (takriben 150-170 dönüm) bir kısmı kumsal, bir kısmı yeşil alan, bir kısmı da otopark olan alanda hummalı bir yol, otopark, yat limanı maksatlı iskeleler yapım çalışmaları var. Yine betonlar atılmış ağaçların sadece gövdeleri betonun dışında kalmış ve doğal olarak kurumaya yüz tutmuşlar. Ama Şile Belediyesi yetkilileri ya bunları görmüyor, ya da proje Büyükşehir’in diyerek göz yumuyorlar. Proje kapsamında onlarca TIR’lar plajın hemen yanı başında Küçük Liman diye bilinen yerde limanın içinde denizi dolduruyorlar. Anlayacağınız liman içine liman yapıyorlar. Bahse konu alanın neredeyse tamamına yakın kısmı beton olacak gibi görünüyor. Deniz de doldurularak beton alan genişletiliyor. Herhalde düşünce tarzları gereği kimsenin denize girmemesi için yaz günü bu faaliyeti sürdürüyorlar.

İNSANLAR YANACAK

Geçtiğimiz yıllardan biliyorum Şile’ye yılda bir iki yat gelir. Bu yıl geldiğini gören yok. İki ay bile sezonu olmayan kumsal ve yeşil alan olan bir yeri betona çevirmenin mantığını benim anlamadığım gibi konuştuğum Şileliler de anlamamışlar. Yapılan beton kısımların üstüne çelik konstrüksiyon yapılar da yapılıyor. Beton ve çelik konstrüksiyon yapılar ile yazın ısı daha da artacaktır. Serinlemek için gelinen yerde insanlar yanacaklardır. Bu mudur insana doğaya saygı ve hizmet. Maliyet tabelasını göremedim. Ama belli ki milyonlar taşa, beton ve çeliğe yatırılıyor. Bu faaliyet bir yıldır devam ediyor. Anlaşılan daha epey de devam edecek.

BU MU DENİZ KÜLTÜRÜNÜZ

Denize atlanan koca taş karada kalmış. Denize sıfır restoranların deniz tarafından yol geçirilmiş. Restoranlar öldürülmüş. Zaten turist de yok. Çocukluğumuzun Rüya moteli, önü kumsal olan Zeki Müren’in Rüya moteli. Maalesef onun da önüne kum üstüne çakıl, asfalt ve otopark yapılmış. Bu mu sizin deniz kültürünüz. Bu olsa olsa doğayı katletmek olur. Şile Kalesinden hiç bahsetmek istemiyorum. Zaten medyada sünger bop olarak çok yazıldı çizildi. Ama kalenin bulunduğu bölgedeki Kızlar Hamamı denen plaj ne hikmet ise hala jiletli tellerle çevrili ve kapalı. İnşaat sahası diye kapattıkları bölgeyi bir yıldır içeride hiçbir faaliyet olmadığı halde halka açmadılar. Yoksa fırsat mı kolluyorlar! Aslında Şile Belediye Başkanı Kadir Topbaş gibi mimar. Yaptıklarına bakılırsa anlaşılan Hem Büyükşehir Belediye Başkanı hem de Şile Belediye Başkanı zevksiz birer mimar!

DOĞA KATLEDİLMİŞ

orman-katliami

Şile’den ayrıldım. Ovacık, Tekke, Değirmençayırı, Kargalı güzergahından Derince’ye intikal ettim. Kargalı’dan Sevindikli Köyü’ne kadar inanılmaz bir doğa katliamı da bu bölgede yapılıyor. Şimdi yol yapıyoruz diyecekler. Açtıkları alan genişlikleri takriben 500 metre hatta bazı yerlerde belki 1 kilometre. Bu alanlarda doğa katledilmiş. Hafriyatlar sağa sola ağaçların üstüne doğru iş makinaları ile sürülmüş. Çok kısa aralıklarla inşaat sahasına girişler yapılmış. Tabi bu girişlerdeki yollar da 15-20 metre hatta daha geniş gelişigüzel olarak açılmış. Anlaşılan yeşil alan, ağaçlar kimsenin umurunda değil, ormanlar yandaş firmanın insafına terk edilmiş.

HAFRİYAT, ORMANIN İÇİNE YAYILMIŞ

İnşaat alanlarına muhtelif yerlerden girdim. Karayolları, Orman Bakanlığı veya Kocaeli Orman Müdürlüğü araç veya kontrolörüne rastlamadım. Orman içerisinde Kara Yollarının ya da Orman İşletmesinin Kara yolu sınırı ya da Orman sınırı tabelasına veya işaretine rastlamadım. Ormanda kontrolsüz olduğunu düşündüğüm taş ocaklarını, kontrolsüz olarak hafriyatların iş makinaları ile yemyeşil ağaçların üzerine itildiğini ve döküldüğünü gördüm. Bu hafriyat, yağmurlarla ormanın içine yayılarak kalan ormanda da doğal yaşamın bozulmasına sebep olacaktır.  Dağlarda doğanın nasıl katledildiğini ve içimin nasıl yandığını anlatamam. Kuzey ormanları katledilirken İstanbul’da çok konuşulmuş idi. Kocaeli ormanları katlediliyor hiç kimse kılını kıpırdatmıyor. Kocaeli Valisi, Kocaeli Orman İl Müdürü ve Müdürlük personeli bu yapılanları acaba doğru buluyorlar da o nedenle mi müdahale etmiyorlar? Merakımı bağışlasınlar.

VİCDANLARINA BIRAKIYORUM

Çin’de de otoyollar yapılıyor. Ancak doğaya hiç zarar vermiyorlar. Dağları vadileri tünel ve viyadüklerle geçiyorlar. Yolların genişliği kadar kullanıyorlar. Sonuç olarak bu anlayışın yeşil denince aklına sadece dolar geliyor. Halbuki bir Kızılderili atasözü şöyle der: ‘Son ırmak kuruduğunda, son ağaç yok olduğunda, son balık öldüğünde; beyaz adam paranın yenmeyen bir şey olduğunu anlayacak.’ İşte bu beyaz adam AKP zihniyetidir. Ormanlar katledilirken bunları kontrol ederek engellemesi  gerekenler nasıl 10 gün tatil yapabiliyorlar. Bu vicdanlara sığan bir durum olmasa gerek. Bunu da yöneticilerin, kontrol makamında olanların varsa vicdanlarına bırakıyorum.

İZİNLER ALINMADAN YAPILMIŞ

derince-024

Derince Yavuz Sultan Mahallesi (60 Evler) sahilinde bir iskele yapıldı. Bahse konu iskele üstünde masa ve sandalyeler var. Bu iskele ile ilgili Kocaeli İl Bayındırlık müdürlüğü ile yapmış olduğum görüşmede proje, izin talebi ile ilgili bir müracaat olmadığını öğrendim. İşlem yapacak mısınız şeklindeki soruma yazılı bir şikayet dilekçesi olursa inceleme yapacakları şeklinde cevap aldım. (Görüştüğüm ilgililerin isimleri tarafımda mevcuttur) Denizlere iskele yapılması ile ilgili 19.01.2011tarihli 2011/1 Nolu bir genelge var. İskeleler bu genelge hükümlerine göre yapılması gerekiyor. Ama anlaşılan bu genelge hükümlerine uyulmadan ve gerekli izinler alınmadan bu iskele yapılmış.

AKP SEÇMENİ DE DURUMUN FARKINDA

Genelgeye göre izinsiz yapılan iskelelerin ilgili belediyesi tarafından yıkılması gerekiyor. İlgili Belediye Büyükşehir mi? Derince Belediyesi mi? Göreceğiz. Göreceğiz diyorum ama belki de hiç görmeyeceğiz. Maalesef anayasa, yasa, yönetmelik, genelge, tebliğ ve mahkeme kararı tanımayan bir anlayış tarafından idare ediliyoruz. Bu algı toplumun büyük bir kısmında var. Hatta yüzde 80 olduğu söyleniyor. Yani AKP seçmeni de bu gerçeğin farkında. Doğanın katledilmediği, torunlarımızın da en az bizim gördüğümüz doğa güzelliklerini gördüğü, hak, hukuk ve adaletin gerçekleştiği bir Türkiye umuduyla.

http://www.kocaeligazetesi.com.tr/kocaturkten-aci-bir-yol-hikayesi-698555h.htm

Bu yazıyı beğendiniz mi?

RSS Kaynağımıza abone olun!

Yorumlar (0) Geri izlemeler (0)

Yorum yapılmadı.


Leave a comment

Geri izleme yok.