Ahsen Okyar Söylenmek yerine söylemek lazım… Şikayet edeceğine sen de alternatifini oluştur.

2Eyl/170

Mezarlık içerisinde ‘yol vermedin-su pahalı’ kavgası – Yüksel ERCAN

Mezarlık içerisinde 'yol vermedin-su pahalı' kavgası – Yüksel ERCAN

Arife günü yani kurban bayramından bir gün önce “Kurbanlığımızın durumu nasıl, bu karışıklıkta haftalar öncesinden ayırdığımız kurbanın başına bir hal gelmesin, burası Türkiye, Kurbanı aldığımız yerdeki sorumlular bizim kurbanı aldığımızı unuturlar, kurbanı başkasına verirler, ya da buna benzer bir sürü olumsuzluk meydana gelebilir” düşüncesi ile kurbanı ayırttığımız çiftliğe gittik, iyi ki de gitmişiz, ufak çaplı bir karışıklık ve değişliğin olduğu bir noktaya anında müdahale edip kurbanlığı sağlama alınca “artık gönül rahatlığı ile eve gidebiliriz” diyerek çiftlikten ayrıldık.

Çiftlikten çıkınca “hazır işimiz erken bitti, Mezarlığa gidip, şu an hayatta olmayan aile büyüklerimizin, akrabalarımızın, şehitlerimizin ve arkadaşlarımızın ruhuna bir Fatiha okuyup görevimizi tamamlayalım” diyerek aracımızın yönünü mezarlığa doğru çevirdik.

Mezarlığa yaklaştığımız anlarda trafiğin iyiden iyiye yavaşladığını, giriş ve çıkışlarda uzun kuyruklar oluştuğunu görünce “sıkıntı yaşamaya da yaşatmaya da hiç gerek yok “ diyerek aracımızı mezarlığa uzak sayılabilecek bir noktaya park ettikten sonra yürüyerek mezarlığın kapısına doğru yöneldik.

Böylesi durumlarda vatandaşlarımızın aceleciliğini, kural tanımamışlığını, centilmence olmayan davranışlarını çok iyi bildiğimizden daha mezarlığın kapısından içeriye doğru yönelir yönelmez tahmin ettiğimiz olumsuzlukların “dakika bir gol bir” diyerek karşımıza çıkan hadiseleri de asla sürpriz olarak yorumlamadık.

Mezarlığın giriş kapısından itibaren ileriye doğru konuşlanmış yüzlerce araç ilerlemek için yol bulamayınca olduğu yerde kala kalmış bekliyor, Daha önceden mezarlığa girme şansını yakalamış ancak bir anda meydana gelen yoğunluk dolayısı ile mezarlık içi trafiğine yakalanmış vatandaşlarda mezarlıktan çıkabilmek için olağanüstü bir çaba sarf etmelerine rağmen oldukları yerde çakılı bir vaziyette beklemeye geçmişler.

Mezarlığa araç girişi yok, haliyle araç çıkışı da yok, biz bu durumu yıllardır çok iyi bildiğimizden yukarıda da belirttiğimiz gibi mezarlık içerisinde yürüyerek son derece rahat bir şekilde vazifemizi yerine getirmeye çalışıyoruz, ancak bizim gibi binlerce ziyaretçi mezarlıkların başında dua etmeye çalışırken araçların yol alabilmek için kornalarından çıkan yüksek desibelli  seslere araçları içindeki sürücülerinde” kardeşim yürüsene mezarlık ziyaretine geldik saatlerdir bir metre yol yürüyemedik, bu mezarlığın sorumlusu , sahibi yok mu?” diye haykıranlar yüzünden muhtemelen edecekleri duayı bile unutuyorlardır.

Biraz daha ilerlediğimizde meydana gelen trafik sıkışıklığı dolayısı ile bunalmış ve araçları karşılıklı bekleyen iki bayan sürücünün önce “sen geri çekil-hayır ben çekilmiyorum senin geri gitmen lazım” diye başlayan tartışmaları bir anda daha üst perdeden hakaretlere sonra da her ikisinin araçtan inip birbirlerinin üzerine yürüyecekleri anda araya girip “Bayanlar sakin olun, bu mezarlıkta uhrevi bir hava var, siz buraya dua etmeye ve dünyada var olan kötülüklerden en azından kıa bir süre uzak kalmaya geldiniz, şimdi böylesi bir yerde birbirinize karşı ağzınıza geleni söyleyip hakaret ediyorsunuz, nerede kaldı sizin müslümanlığınız?” dediğimizde her iki sürücü de gerisin geri araçlarına binip trafiğin açılmasını beklediler.

Biz bayanları sakinleştirmeye çalışırken biraz arkamızda sıcaktan ve bir türlü ilerlemeyen trafikten bunalmış iki araç sürücüsünün araçlarından inip birbirlerine “ana-avrat” sövdüklerini görünce “Millet tümden kayışı kopardı, Mezarlığa kabir ziyaretine gelip nerede olduklarını unutan, kavgaya başlayan, küfür eden bir toplum nasıl doğruyu bulacak, müdahale edenin bu sürücülere” diye yanımızdaki arkadaşları gönderdik ve bu müdahalemiz sonucu olaylar büyümeden kapandı gitti.

Bu kadar kısa zaman içerisinde olması gerekenden fazla olumsuzluk görünce, Mezarlık sorumlularına “Vatandaş bu mübarek günde kabir ziyaretine gelmiş ama nerede ise kan çıkacak, böylesi olumsuzluklar her yıl yaşanıyor, Mezarlık giriş ve çıkışlarının araç trafiğine kapatıp bu sıkıntıları toptan çözemiyor musunuz?” diye sorduğumuzda “Yüksel Bey biz sizin önerdiğiniz yolu denedik, ancak Mezarlığa gelen her beş kişiden birisi ilçe başkanı, bir kısmı meclis üyesi, belediye başkanı, milletvekili, bu gelenlerden hangisini “Mezarlık içi araç trafiğine kapalı” diye ikaz etsek muhatabımızdan anında “Sen benim kim olduğumu biliyor musun?” tehdidi ile karşı karşıya kalıyor bunun üzerine de ne haliniz varsa görün” demek zorunda kalıyoruz, sonrada ortaya bu hoş olmayan manzaralar çıkıyor” cevabını verdiler.

Özellikle Cuma ve Bayram namazlarının bitmesi ile birlikte cemaatin camiden daha çabuk çıkabilmek adına nasıl olağanüstü bir mücadele verdiğini de çok iyi bildiğimizden Mezarlık sorumlularının da bu savunmalarına hak vermek zorunda kaldık,  Böylesi mukaddes yerlere kendi istek ve arzuları ile gelen ancak kendi kendilerinden kaynaklanan olumsuzluklar yüzünden hem kendilerini hemde diğer vatandaşları perişan eden kafa yapısının ne zaman değişeceği ile ilgili bizim en küçük bir beklentimiz kalmadı.

Çocuklarımızın tamamına okula başladıkları andan itibaren “nasıl iyi insan olunur, karşımızdakinin hak ve hukuku nasıl korunur, kalabalık yerlerde daha rahat olunması adına nasıl davranışlar sergilenir” gibi insanı insan yapan duygular öğretilmediği takdirde bundan sonra bizi daha zor günlerin beklediğini rahatlıkla söyleyebiliriz.

Orta yaşlı sakallı bir amca yakının mezarı başında Fatiha okuyor, bilemdiniz on yaşında bir çocuk elinde pet şişe “Amca mezarlığı sulayayım mı” diye soruyor, Amca’da “Sula evladım” diyor, Çocuk suyu döktükten sonra “amca beş lira vereceksin” dediğinde amcamız “Lan şerefsiz beş liraya su olur mu” diye küfür kafir çocuğu kovalamaya başlıyor.

Ve biz böylesi bir ortamda ölmüşlerimizin ruhlarına Fatiha gönderiyoruz.!!!!!

İnşallah yerine ulaşıyordur.

http://www.buyukkocaeli.com.tr/mezarlik-icerisinde-yol-vermedin-su-pahali-kavgasi-483yy.htm

Bu yazıyı beğendiniz mi?

RSS Kaynağımıza abone olun!

Yorumlar (0) Geri izlemeler (0)

Yorum yapılmadı.


Leave a comment

Geri izleme yok.