Ahsen Okyar Söylenmek yerine söylemek lazım… Şikayet edeceğine sen de alternatifini oluştur.

19Oca/170

“ORTADOĞULULAŞMA” veya CAHİLİYYEDE DOLAŞMA – Süleyman PEKİN

“ORTADOĞULULAŞMA” veya CAHİLİYYEDE DOLAŞMA – Süleyman PEKİN

2017 Türk Milleti için hızlı başladı ve hızlı sürecek gibi.. 2010’da Arap Baharı’yla başlayan karmaşa zamanla Ortadoğu için bir Şer Fırtınasına döndü. Ve biz de dolaylı - dolaysız etkilenmedeyiz.

İslam Coğrafyası üzerinde zar atan Küresel Efendiler aslında Müslümanların duran ve donan zihni üzerinden strateji geliştiriyorlar. Buna Kur’an öncesinde Cahiliye, günümüzde de Ortadoğululaşma deniyor.

Coğrafî mekân üzerinde halkların olumsuzlanması ağır bir ifade fakat hak edip hak etmediğimize bakarsak durum değişiyor. Bölgenin tek farklı ve asrî ülkesi olarak maalesef biz de bu sarmala eklemlendik.

Mümin Sekman bunu “Suriyeli Bir Çocuğun Geçmişi, Türkiyeli Bir Çocuğun Geleceği” yazısında oldukça veciz anlatmaktadır ve 2015 Eylülünde Bodrum sahiline vuran Aylan Bebek üzerinden toplumumuzu cahilî alışkanlıklarımızın başımıza getirdikleri noktasından uyarmaktadır:

· İmanı yüceltip aklı aşağılamak Ortadoğululuktur.

· Dini yüceltip bilime kayıtsız kalmak Ortadoğululuktur.

· Ölümü yüceltip güzel yaşamayı aşağılamak Ortadoğululuktur.

· Duyguları yüceltip mantığı küçümsemek Ortadoğululuktur.

· Lideri yüceltip iyi sistem kurmayı aşağılamak Ortadoğululuktur.

· Başına gelene katkısını görmek yerine hep dış güçleri suçlamak Ortadoğululuktur.

· Standart sahibi olmak yerine düştükçe ‘beterin beteri var’ diye kendini avutmak Ortadoğululuktur.

· Şeytan taşlamaktan ibadet etmeye zaman bulamamak Ortadoğululuktur.

· Kurumsal çözümler üretmek yerine karizmatik lidere tapmak Ortadoğululuktur.

· Hatasını kabul etmek yerine onunla duygusal bağ kurup hayatını bataklığa çevirmek Ortadoğululuktur.

‘Coğrafya kaderdir’ diyor İbni Haldun, Mümin Sekman da “Bizim kaderimiz de idrak gecikmesi” demekte. Yani sınırdaş olduğumuz coğrafyanın geri dönüşüm kutusunda olan / olması gereken kavramlar ve algılar revaçta.

Bu noktadan itibaren bizim de zihinlerde yeni coğrafî keşiflere, bilim ve kültürde yeni bir rönesansa ve din alanında Kur’anî bir reforma ihtiyacımız var. Tâ ki aydınlanmaya kılavuzlanmamız, teknolojiyi ehlileştirmemiz ve insanlık için değer üretmemiz gerçekleşsin.

Türk Milleti’nin tarihsel öncülüğünü bekliyoruz. Bu darboğazdan İslam Dünyasının çıkışının Anadolu topraklarındaki fikrî ve ruhî hamuleden geçtiğini düşünmekteyiz. En azından gündemimiz bu. Hem de farklı farklı cihetlerden..

Bu yazıyı beğendiniz mi?

RSS Kaynağımıza abone olun!

Yorumlar (0) Geri izlemeler (0)

Yorum yapılmadı.


Leave a comment

Geri izleme yok.