Ahsen Okyar Söylenmek yerine söylemek lazım… Şikayet edeceğine sen de alternatifini oluştur.

20Eki/160

KALİTELİ YAŞAMDA “DİĞERGAMLIK – Yrd.Doç.Dr. Süleyman COŞKUNER Kaliteli Yaşam Uzmanı

süleyman coşkuner  KALİTELİ YAŞAMDA “DİĞERGAMLIK -  Yrd.Doç.Dr. Süleyman COŞKUNER Kaliteli Yaşam Uzmanı 

Issız ve susuz bir çölde tek başınıza yolculuk yapıyorsunuz. Oldukça da susadınız. İçecek su yok. Kilometrelerce gittikten sonra bir kuyuya rastladınız. Kuyu taşlardan örülmüş ve su çekecek kovası yok. Yakınlardan kova temin edilebilecek hiçbir emare de görülmüyor.
Suyu içme zorunluluğunuz var. Çare yok kuyuya inmek ve su içmek zorundasınız. Üstelik düşme tehlikesi de var. Bin bir güçlükle kuyuya inip suyunuzu kana kana içtiniz. Şükür ki su içilebilir nitelikte imiş.

Suyu içebilmenin verdiği zevk ve mutlulukla kuyudan kolayca ve hızlıca çıktınız. Bir de ne göresiniz: Kuyunun başında, susuzluktan bitkin halde, gözyaşlarıyla sizden su isteyen çok sevimli bir köpek var. Dilini dışına çıkarmış yorgun ve bitkin. Onun içinde bulunduğu durumu en iyi anlayabilen kişi de, elbette sizsiniz. Çünkü üç dakika öncesinde siz de aynı durumu yaşadınız.

Köpeğin kuyudan sizin gibi inip su içebilme şansı yok. Zira denerse düşerek ölecek. Peki, ne yapmamız gerekiyor.

1. Vah zavallım vah. Çok üzgünüm. Keşke sana yardımcı olabilseydim. Keşke kova olsaydı da sana su çekip içirebilseydim. Diyerek köpeğin başını okşayıp üzüntülü bir şekilde yoluna devam edersin. (Vasat bir insan davranışı).

2. Çok zor durumdasın, sana mutlaka yardımcı olmam lazım. Üstelik sen benim gibi kuyuya da inemezsin. Sen de bir cansın. Biraz önce senin çektiğin zorlukların aynısını ben de çektim. Ama nasıl yapmalıyım? Yarabbi bana bu konuda yardımcı ol, güç ver kuvvet ver Allah’ım. Diye dua ettikten sonra tekrardan kuyuya bin bir güçlükle inip, ayakkabının birinin içerisine su koyup, onu kuyudan çıkıncaya kadar ağzında taşıyıp muhtaç köpeği sulamak. Hatta doymadıysa tekrar kuyuya inip su doldurduğu ayakkabıyı ağzına alarak ikinci ve üçüncü kere, (köpek doyuncaya kadar) tekrarlayıp zavallının susuzluğunu gidermek. (Kaliteli bir insan davranışı)

Otomobilinizle geceleyin yolculuk yapıyorsunuz. Önünüzde bir araç seyrediyor. Bir müddet sonra önünüzdeki araç viraja hızlı girdi ve uçuruma yuvarlandı.
Ne yapmamız gerekiyor?

1. Eyvah, adam uçuruma yuvarlandı. Ama kardeşim o kadar da hızlı viraja girilmez ki. Oldu mu şimdi? Sana yardım etmeyi çok isterdim ama, hem yalnızım geceleyin korkarım, hem de tek başıma ne yapabilirim ki. Öyle hızlı uçtun ki, sağ kalma ihtimalin bile kalmadı. Hakkını helal et. Üstelik inip de seninle uğraşırsam, güvenlik güçleri beni bir dünya sorguya çekecekler, sen mi sıkıştırdın falan diyecekler. Zaten yetişmem gereken çok acele bir işim de var. (Vasat bir insan davranışı).

2. Hiç tereddüt etmeden arabasını uygun bir yere park ederek, derhal 112 acile telefonla bilgi verir yardım istersiniz. Hemen arkadan gelen taşıtlardan birilerini acil durum işareti yaparak durdurup, meseleyi anlatır birlikte müdahale etmemiz gerektiğini söylersiniz. Durdurduğunuz insanlardan bir kaçını yardıma gelen acilcilere yardımcı olmaları için yolun uygun bir yerinde beklemelerini söylersiniz. Eğer inilebiliyorsa uçuruma bazıları ile birlikte inip durumu incelersiniz. Yaralılara ilk yardımda bulunmaya çalışırsınız. (Kaliteli bir insan davranışı).

Olaya müdahalede muhtemelen uygulanabilecek iki tür davranış modelini özetlemeye çalıştım.

Elbette ki bu tür bir olaylara müdahale edebilecek insan sayısı kadar değişken müdahale şekilleri de olabilir.

Bazı olaylara başarı ile mazeret bulabilmek kaliteli bir insanın işi değildir. Ancak vicdanı kaya gibi sert, kalitesi pörsümüş insanlar, birinci maddedekiler ve ondan daha kötü davranış sergileyenlerdir.

Yüksek kaliteli ve dolayısıyla gerçekten vicdan sahibi olan, acıma duygusu ve yardım etme güdüsü olanlar ise, yüksek kaliteli insanlardır.

Birinci maddeyi uygulayanlar, belki de hiçbir Gören’in olmadığı için vicdanlarını daha hızlı rahatlatabildiler. Halbuki, gerçek anlamıyla, her hal ve şartta bir Gören’in olduğunu kabul etmek, O’na inanmak ve saygılı olmak, vicdanının sesini var gücüyle dinlemek, insanlarımızın ikinci maddeleri uygulamalarını gerektirir.

“Yufka yüreklilerle çetin yollar nasıl aşılamazsa”
Gören’e inanmakta yetersiz olan,
Vicdanı ile maymuncuk gibi oynamasını becerebilen,
Suya sabuna dokunmayan uydurulmuş güya haklı gerekçelerin gölgesine sığınarak, yan çizen,
Duygusallığı başarı ile uygulayıp, mesele icraya gelince güya yüksek kaliteli bahaneler ve gerekçeler üretme mahirleri,
Çözüm yerine bahane ve mazeret üreticileri,
İnsafsızlar, katı kalpliler, vurdumduymazlar, bana ne ciler, bir yapan bulunur cular; kalitesi pörsümüş insanlardır.

Selam, sevgi ve dualarımla. Allah’a (cc) emanet olunuz.
17 Ekim 2016. Saat: 09.30. Antalya

http://www.edebiyatdefteri.com/yazioku.asp?id=158341

Bu yazıyı beğendiniz mi?

RSS Kaynağımıza abone olun!

Yorumlar (0) Geri izlemeler (0)

Yorum yapılmadı.


Leave a comment

Geri izleme yok.