Ahsen Okyar Söylenmek yerine söylemek lazım… Şikayet edeceğine sen de alternatifini oluştur.

26Tem/160

“YOUR BOYS / SİZİN ÇOCUKLAR” BAŞARAMADI –Süleyman PEKİN

“YOUR BOYS / SİZİN ÇOCUKLAR” BAŞARAMADI –Süleyman PEKİN

12 Eylül öncesi kişilerin ve kurumların aşırı politize olması vatandaşımızın sendikalara ve STK’lara üye olurken bile yoğurdu üfleyerek yemesine neden olmuştur. Öyle ki yeni yetişen nesillere siyasetten uzak durmaları fiks menü halinde tembihlenmiştir.

Demek ki neymiş; siz uzak dursanız da siyaset sizden kopmuyor ve hiç beklenmeyen bir anda hayatınızın tüm akışını değiştirebilecek bir Darbe vurabiliyormuş. Fakat bütün bunlara göğsünü gererek duran ve bir anda 36 yılın intikamını alan bir halk belirdi.

Gezi Olaylarında gördük ki en ‘laylaylom’cu diyebileceğimiz veya telefonundan başka bir şeyi önemsemediği düşünülen gençlerimiz her şeyi göze alarak ve polisin, polis araçlarının aşırı güç kullanımına rağmen geri adım atmadı ve sonuna kadar direndi. Sonra başka örgütlerce istismar edilene dek örnek bir dayanışma ve çeşitlilik de söz konusu idi.

Darbe Teşebbüsüne karşı gösterilen direnç farklı halk tabakalarını bir anda eşitledi. Fakiri-zengini, yaşlısı-genci, kadını-erkeği, partilisi-partisizi, tezgâhtarı-profesörü; herkes millet iradesine karşı yapılan kalkışmayı beraberce defettiler.

Bir: Milletimizin demokrasimiz için bedel ödemeyi göze aldığı görülmüştür. Demek ki birçok konuda tepkisiz dursa da nihayetinde uyumuyormuş.

İki: 12 Eylül’de ve 28 Şubat’ta pasif ve edilgen yapıda duran mütedeyyin kesimler ilk kez başroldeydiler. Böylece Türk toplumunun ülkücüler ve solcular / devrimciler haricindeki kesimlerinin de mobilize olabilecekleri öğrenilmiş oldu. Şehitler kervanına yeni kesimler yeni acılarla ve yeni hikâyelerle eklendiler.

Üç: Türk Milleti fabrika ayarlarına döndü. Artık Kurtuluş Savaşı’ndaki bağımsızlık ve özgürlük söylemlerine dönüldü, bayrak sevgisi patladı. Ölürüm Türkiye’m şarkısı doğal olarak meydanlardakilerin ortak dili oldu. “Bu millet 3 gün mehter dinlese savaşa gider” sözünün daha hızlı tecelli edeceği test edilmiş oldu.

Vatan şairi Namık Kemal’in meşhur Vatan Şarkısı şiirindeki “Fıtrat değişir sanma; bu kan o kandır” mısrası dosta – düşmana ıspatlanmış oldu. Atatürk’ün İstiklâl Mücadelesinin ve bir halk idaresi olarak Cumhuriyetin temel değerlerinin bizim için hayatî önemde olduğu ayn’el-yakîn öğrenilmiş oldu.

Dört: “Bizim çocuklar başardı” diyen Amerikalılardan da “Your boys haven’t done it / Sizin çocuklar başaramadı” denilerek rövanş alındı. Her ne kadar MİT Müsteşarı’yla birlikte ikili oynayıp oynamadığı tartışılsa da Genelkurmay Başkanı’nın Kenan Evren rolünü üstlenmemesi mevcut planı akamete uğrattı. Bu da ABD’nin bu ülkede yeni plana geçeceğinin göstergesidir. Bkz: ‘Türkiye, Türklere bırakılmayacak kadar önemli bir ülkedir’ maddesi.

Beş: Bu saatten sonra Türkiye’yi Ortadoğulaştırmak için sosyo-ekonomik bir iç savaşa oynanacağı görülmektedir. Eski hesapları öteleyerek üzümün sapı, armudun çöpü demeden millî kardeşliğe sahip çıkmak gerekir. Birlik ve beraberliği bozan davranışlardan, tribün şovlarından, başıboşluktan ve kuralsızlıktan ciddi manada kaçınmak gerekir.

Ne mutlu Türk’üm diyene!” de dediniz. Ve peşinden eklediniz: Ne mutlu Laz’ım, Boşnak’ım, Kürt’üm, Boşnak’ım, Zaza’yım, Gürcü’yüm, Çerkez’im vs. diye.. Güzel kardeşim, zaten onların toplamına ‘Türk’ deniliyor; sen neden o kültürel kimliği etnisiteye indirgemeye çalışıyorsun ki! Türkiye tarihinde sizden başka mevzuya böyle bakan var mı?

Biz iç savaş riskini azaltmaya çalışıyoruz; oysa bu söylem oldukça riskli. Er yada geç bu konuda da Atatürk’ün dediği noktaya geleceksiniz ama geç olmasın. Binlerce yıllık medeniyet mazisi olan ve sadece merkez üssünde 79 milyon yürek sahibi bulunan bir milletiz vesselam.

Can korkusu geçmez ovamızda, dağımızda / Her köşede bir aslan yatar toprağımızda

Bu yazıyı beğendiniz mi?

RSS Kaynağımıza abone olun!

Yorumlar (0) Geri izlemeler (0)

Yorum yapılmadı.


Leave a comment

Geri izleme yok.