Ahsen Okyar Söylenmek yerine söylemek lazım… Şikayet edeceğine sen de alternatifini oluştur.

25Nis/160

17 yaşındaki çılgın! / Rahmi TURAN -54

IMG_062717 yaşındaki çılgın! - Rahmi TURAN

Yıl 1956… Günlerden 25 Mayıs Cuma…

Yugoslavya o günlerde komünist rejimin ağır baskısı altında eziliyor.

“Ozna” adlı gizli servis, rejim karşıtı olduğunu düşündüğü kişileri ya yok ediyor, ya da zindana atıyor… Hapsedilenler bir daha güneş yüzü göremiyorlar!

Türkler için hayat şartları işkenceden farksız… Korku içindeki insanlar, ertesi güne sağ çıkıp çıkamayacaklarından emin değiller…

25 Mayıs, Devlet Başkanı Tito’nun doğum günü. Türk ve Arnavutların yaşadığı Kosova’nın Prizren kentinde, o gün şehri dehşete düşüren bir olay yaşanıyor!

*  *  *

Ali Şen, Kosova gezisinde, 1 ay önce Cumhurbaşkanı seçilen Hashim Thaçi’yi ziyaret etti. Masasında Türk Bayrağı olan Cumhurbaşkanı, Türklere olan sevgisini ifade ederek “Türkiye’nin bize sağladığı maddi ve manevi desteği her zaman şükranla anıyorum” dedi.

Prizren Lisesi’nde o gün “Askerlik Öncesi Eğitim dersi” var. Sırp öğretmen Vlatko, ön sırada oturan ve sınıf birincisi olan öğrenciye soruyor:
“Söyle bakayım, Yugoslav Halk Ordusu nedir?”
Öğrenci ayağa kalkıyor:
“Beni Yugoslav Halk Ordusu ilgilendirmiyor” diyor ve ekliyor:
“Beni Atatürk’ün ordusu ilgilendiriyor!”
Sınıfta buz gibi bir hava esiyor. Öğretmen Vlatko donup kalıyor:
“Nee? Ne dedin?”
Öğrenci kararlı bir sesle söylediklerini tekrarlıyor. Bu arada yanında oturan arkadaşı onu ceketinden çekip fısıldıyor:
“Ne diyorsun? Delirdin mi sen?”

Öğrenciler şaşkın, öğretmen neredeyse baygınlık geçirecek. O günün Yugoslavya’sında bunları söyleyen biri zindana atılır, bir daha yeryüzünü göremez!
Kimdi bu çılgın?

17 yaşındaki bu öğrencinin adı Ali Şen idi.

Bugün bütün Türkiye’nin “Ali Şen Başkan, Fenerbahçe şampiyon” diye bağırdığı işadamı Ali Şen…

O, 17 yaşında bir delikanlı iken de Atatürk sevdalısıydı, bugün de öyle…

*  *  *

Sınıf birincisi olan Ali Şen’in rejime ters düşen sözleri üzerine okul karışıyor, öğretmenler kurulu onun okuldan atılmasına karar veriyor.

Okul Müdürü Rakoçeviç, Ali Şen’i sevdiği için tüm riski göze alarak:
“Bak, bu olay Ozna’ya (Yugoslav Gizli Servisi’ne) intikal ederse, sen de, ailen de 100 yıl hapisten çıkamazsınız. Ben bildirimi geciktireceğim. Bir hafta içinde Yugoslavya’yı terk ederseniz kurtulursunuz” diyor.

Ali Şen’in babası Hasan Maga 1951 yılında Türkiye’ye göç etmek için başvuruda bulunmuş, göç izni yeni gelmiştir. Aile, elinde avucunda ne varsa yok pahasına satarak soluğu trende alıyor ve Ali Şen 2 Haziran 1956 günü Sirkeci Garı’nda anavatan topraklarına ayak basıyor.

60 yıl sonra…

Aradan tam 60 yıl geçtikten sonra Ali Şen ve onun davetlisi 20 kişilik bir kafile halinde, Prizren şehrine gittik.
Prizren tipik bir Osmanlı kenti… Tarihi dokusu bozulmamış, şirin mi şirin bir şehir.
Kent merkezinde Osmanlı döneminden kalan 30 cami var… Günün her vaktinde ezan sesleri duyuluyor.
Ali Şen’in Prizren’de gördüğü ilgi ve sevgiyi kelimelerle anlatmak çok zor.
60 yıl önce Ali Şen’in kovulduğu okula ve olayın cereyan ettiği sınıfa gittik. Okul müdürü onu kapıda sevgiyle karşıladı.
Sınıf arkadaşlarından hayatta kalan 10 kişi de okula gelmiş, 60 yıl önceki yerlerine oturmuşlardı. Yüzleri mutlu, gözleri yaşlıydı.
Olay temsilen tekrarlandı ama bu defa Ali Şen’e kovulma belgesi değil, “Şeref diploması” verildi.
Ali Şen’ in doğduğu kente, onunla birlikte yaptığımız gezi, tüm kafile için güzel anılarla hafızalara yerleşti.
Kosova Cumhurbaşkanı Hashim Thaçi ve öz be öz Türk olan Kamu Yönetimi Bakanı Mahir Yağcılar ile görüştük, Prizren Başkonsolosluğu’nun açılışına katıldık, Priştine Büyükelçiliğini ve Kosova’daki Türk askeri birliğini, Prizren Fenerbahçe Derneği’ni, Prizren Doğruyol Musiki Cemiyeti’ni ziyaret ettik.
1389 yılında Birinci Kosova Zaferi’nden sonra bir Sırp soylusu tarafından hançerlenerek şehit edilen üçüncü Osmanlı Padişahı Murat Hüdavendigâr’ın türbesini ziyaret edip, onun ruhuna Fatiha okuduk.

Prizren’de 23 Nisan

Kosova’nın Prizren kentinde, Ali Şen’in hemşerisi Türkler, Türkiye’nin milli bayramlarına ve Atatürk’e, bizdeki bazı gruplardan çok daha saygılı…

23 Nisan kutlamaları Türkiye’de iptal edilirken, “Elhamdülillah Türküz” diyen Prizrenli Türkler,

23 Nisan’ı coşku içinde kutladı.

Onlardaki bu sevgi benim gönlümde taht kurarken, bizdeki tutucu grupları nefretle andım.

Kosova’nın başkenti Priştine’de düzenlenen “Türk Caz Haftası” 23 Nisan’a denk getirildi.

Kosovalıların, Türk kültürüne ve müziğine gösterdikleri yoğun ilgi bizlere büyük gurur verdi.

Günün Sözü
Bir ulusun değeri, o ulusu yaratan bireylerin kalitesi ve değeri ile ölçülür!

http://www.sozcu.com.tr/2016/yazarlar/rahmi-turan/17-yasindaki-cilgin-1199331/

Bu yazıyı beğendiniz mi?

RSS Kaynağımıza abone olun!

Yorumlar (0) Geri izlemeler (0)

Yorum yapılmadı.


Leave a comment

Geri izleme yok.