Ahsen Okyar Söylenmek yerine söylemek lazım… Şikayet edeceğine sen de alternatifini oluştur.

29Şub/160

Kandıra’nın Yaşayan Ulu Çınarı –1 Uğurman YELKENCİOĞLU

1  Uğurman YELKENCİOĞLU kimdir?

05 Nisan1938 tarihinde Yelkencioğlu ailesinin bir ferdi olarak, Kandıra da dünya ya geldi. Annesi Müfide, babası Müfit Yelkencioğlu idi.

İlk okulu Kandıra merkez (Akcakoca) ilkokulunda okudu.1948/49 ders yılında İstanbul da Galatasaray Lisesine daimi yatılı öğrenci olarak kaydoldu. Orta ve liseyi Galatasaray da tamamladıktan sonra 1958 de İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesine başladı. Bu dönemde Kandıra'da ailenin ticari işlerinde faal görev yüklendi. Kandıra Turizm derneğinde başkan olarak çalıştı. Babatepesinde, Akcakoca'nın mezarı, Uç bey tepesinde ki anıt mezarlar konusun da, araştırma çalışmaları başlatıldı, Kerpe, Kerpe kayalıkları, Kefken, Cebeci ve sahiller de, bilinçli fotoğraf çalışmalarında İzmitli Fotoğraf Sanatçısı 'Foto Cemal' desteği sağlandı. 
Üniversite son sınıfta askerliğini Uşak Susuzören Köyünde Yedek Subay Öğretmen olarak yaptı. Köylülerle birlikte köyün İl merkezi ve komşu ilçelerle bağlantı yollarının yapımında faydalı hizmetleri oldu. İki ders yılı köy yaşamı, hayatında unutulmaz anılara ve tecrübelerin kazanılmasına vesile oldu. Yol çalışmaları vesilesi gittiği köylerde mesleği için gerekli, topluluk karşısında konuşma, yeteneği için pratik yapma olanağını elde etti. Askerlik eğitimini Manisa Er Eğitim Tugayında tamamladı.
Askerlik sonrası, üniversiteyi bitirdikten sonra avukatlık stajını İzmit adliyesinde tamamlayıp Kocaeli Barosuna kaydoldu.

Hayatında ki önemli karar ve değişiklik, yeni kurulmakta olan Tofaş Oto Ticaret'te Nisan 1970 de işe başlaması oldu. Koç Grubunda çalıştığı 27 yılda, Anadolu'nun dört bir yanında bayi teşkilatı ile çok yakın çalıştı. Türkiye'de otomotiv piyasasında lider kuruluşlarda, masanın iki tarafında, fabrika ana dağıtım şirketinde ve müşteri ile direk muhatap satış şirketinde en üst seviyede çalıştı. Anadolu'da şehirlerin %90'nını ziyaret etti. İş hayatında merhum Vehbi Koç, Bernar Nahum, İsak De Eskenasis, Can Kıraç, İnan Kıraç'la yakın çalıştı.
1972 Kasım ayında Ankaralı Sezginer ailesinin kızı Sema Sezginer ile İstanbul da evlendi. 1973 Ekim ayında oğlu Sarp, boğazda ikinci köprünün açıldığı günlerde doğdu. Oğlu 8 aylıkken, Tofaş'ta işe başladığının dördüncü yılın da, Adana'ya, Adana'da Fiat/Tofaş otomobilleri, Fiat/Otoyol ticari araçları, Fiat traktörleri satan, bunların yedek parça ve servisinden sorumlu, gene bir Koç grubu şirketi olan, Tormak A.Ş'ye, Genel Müdür olarak tayin edildi. 1976 Aralık ayında ikiz kızları Sena ve Seda dünyaya geldi.

Adana da çalıştığı beş yılsonunda, 1979 Mart'ında İstanbul da Oto Yol Pazarlama A.Ş. Genel Müdürlüğüne tayin edildi. Masanın arka tarafında, bu defa, Çekici, Treyler, Kamyon, Midibüs Pazarlama ve Türkiye genelinde bayi dağıtım/satışından sorumlu distribütör şirkette on yıl hizmet verdikten sonra Temmuz 1989'da, Bölge Satış Müdürü olarak 1970 de işe başladığı, Tofaş Oto Ticaret A.Ş ye, Genel Müdür olarak geri döndü. Hizmet döneminde, Tofaş, satışta ve üretimde piyasa liderliğini sürdürdü. Yılda marka olarak 200.000 adet satış adedini yakaladı. Üretilen 1.000.000'cu otomobilin satışı da bu döneme rastladı. 1997'de Koç/ Fiat arasında hisse devrini müteakip şirket yönetimi Fiat'a geçtiğinden, yerine Fiat'ın tayin ettiği, İtalyan, genel müdür işe başladı. Ekim 1997 itibariyle Tofaş ve Koç grubunda ki çalışma hayatını, emekliye ayrılarak noktaladı.

Üyesi bulunduğu Kulüp ve Dernekler:

Galatasaray Spor kulübü üyesi Disiplin Kurulu üyeliği, bir dönem Disiplin Kurulu Başkanı

Galatasaray Eğitim Vakfı ve vakıf Mütevelli heyeti üyesi.

Galatasaray Mezunlar Derneği üyesi.

Büyük Kulüp Derneği üyesi.

Moda Deniz Kulübü üyesi

İstanbul Ticaret Odası Meclis Üyesi 1982—1997

Koç Yönder (Koç Yöneticileri Derneği) üyesi.

Fransızca ve İngilizce biliyor.

Kocaeli Kandıralılar Derneğinin 27 Şubat 2016 Cumartesi günü tertiplenen Yaşayan Ulu Çınarlara Saygı gecesinde;

1a5 Nisan 1938 Kandıra doğumlu, e. Tofaş Genel Müdürü Uğurman Yelkencioğlu’na, SAÜ Öğretim üyesi Doç.Dr. Mehmet Bayrak teşekkür plaketini takdim ederken

IMG_1973

13Kocaeli Kandıralılar Derneğinin 27 Şubat 2016 Cumartesi günü tertiplenen Yaşayan Çınarlara Saygı gecesinde teşekkür plaketi takdim edilenler;

Ayaktakiler;

Teoman Yelkencioğlu (1 Ocak 1937 – Alman/Türk Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı),

Erhan Yücel (12 Nisan 1933 – İnşaat Mühendisi),

Erol Köse (1 Ağustos 1934 – e. İzmit Belediye Başkanı-Kocaeli Milletvekili),

Uğurman Yelkencioğlu (5 Nisan 1938 - e. Tofaş Genel Müdürü),

İslam Kaçıra (1 Temmuz 1934 – e. Kandıra Belediyesi Muhasebe Müdürü),

Oturanlar;

Nafiz Polat (18 Kasım 1929 – e. İzmit Belediyesi Hesap İşleri Müdürü),

Mahmure Sezer (18 Temmuz 1933 – Kandıra’nın ilk Kadın Terzisi),

Salih Zeki Uztürk (10 Nisan 1933 – Sanayici),

Berna Sabuncuoğlu (9 Mart 1933 – Ankara İsmet Paşa Kız Enstitüsü mezunu),

Sadi Baykara (8 Şubat 1934 – e. Orman Baş Muhafaza Memuru),

Rıdvan Gürses (29 Nisan 1933 – e. Tapu Müdürü),

Katılamayan; Fazlı Sayın Çetiner ( 27 Temmuz 1932 – e. Fotoğrafçı),

IMG_2037Ahsen Okyar, Erhan Yücel, e. Albay Ali Kocatürk, Rüştü Uygur, Günay Gülcü, Uğurman Yelkencioğlu

14Berna Sabuncuoğlu, Teoman Yelkencioğlu ve Uğurman Yelkencioğlu tarafından yaptırılan 23.yıl tebrik plaketi Ahsen Okyar’a takdim edildi.

IMG_2116

15Kandıra’nın Ulu Çınarları, Dernek yöneticileri ile birlikte

Hem Kandıralı, hem Galatasaraylı - Cemal A. KALYONCU 11 Aralık 1999

Üniversite imtihanında iki puan daha yüksek alıp hukuk öğrencisi olsaydınız hayatınız bugünkinden çok daha farklı mı olurdu? Veya diplomat olmaktı niyetiniz. Ama jeoloji mühendisi oluverdiniz. Birincisini tuttursaydınız, İnan Kıraç'larla, Bülent Ecevit'lerle, Erbakan'larla sınıf arkadaşlığı yapacaktınız. Ve rotanız ne kadar da farklı olacaktı. Hayatınıza geriye dönüp böyle baktığınız oldu mu hiç?
Bazı kurumlar vardır, oralardan geçerseniz diğerlerine karşı hayata 1—0 önde başlarsınız. Çeşitli örnekleri vardır bunun. Ben bir tanesine değineceğim bu hafta. Çünkü bu haftaki konuğumuz bu yollardan geçen şanslılardan birisidir.
Galatasaray'ı sermaye yaptı
"Galatasaray'ın sermayesi etkili olmuştur hayatımda." Sözün sahibi bu haftaki konuğumuz. Ama aslında kimin dediği önemli değildir bunu. Bence bu sözün önemi doğruluğundadır. Geçen hafta kuruluşunun 518. yıldönümünü kutlayan Galatasaray Lisesi, az önce bahsettiğim hayata karşı galip gelmek için atılacak önemli gollerden (okunacak okullardan) bir tanesidir. Bunun örneklerini çoğaltabiliriz. Robert Kolej de akla ilk gelenlerden biridir.
Şimdi tezimizi doğrulayalım: "Galatasaray'da okumak insanın ufkunu açıyor, çevresi oluşuyor, Galatasaray'da okuyanlar mutlaka sağda solda belli işlerde lider durumda oluyor. İnsana çevrenin de faydası oluyor muhakkak." Uğurman Yelkencioğlu tam 27 yılını Koç Grubu'nda geçirdikten sonra Tofaş Oto Genel Müdürü iken 1997 yılında bu gruptan emekli olur.
Yelkencioğlu'nun emekli olmasına üç ay kala böyle bir karar almasının sebebi, emeklilik sınırı 60 yaş olan Koç Grubu'nun İtalyan partneri Fiat'la aldığı birleşme kararı neticesinde Tofaş'ın başına İtalyan ortağın geçecek olmasıdır. Sonrasında Uyar şirketler topluluğunda bir süre çalışan Yelkencioğlu, US Danışmanlık adıyla bir şirket kurmasına rağmen sessiz bir emeklilik dönemi için kabuğuna çekilir. Yelkencioğlu'nun hayatındaki dönüm noktalarından biri Galatasaray'dır.
Galatasaray Lisesi'nden (Mekteb—i Sultânî) sınıf arkadaşı olan İnan Kıraç'ı, okulu bitirdikten uzun bir süre sonra ziyarete gittiğinde kendisini Koç Holdingli yapacak teklifle karşılaşır: "Avukatlık yapacağına gel beraber çalışalım." Yelkencioğlu, 1970 senesinin 1 Nisan'ında Tofaş'ın, merkezi İstanbul'da olan Karadeniz Bölgesi Müdürü olarak işe başlar. Türk Otomotiv Sanayii'nin unutulmaz temsilcisi Bernar Nahum ve Can Kıraç'la birlikte otomotiv dünyasının içinde, Koç Holdingli olmanın ayrıcalıklarını 'saygın bir yerim oldu, madden ve manen de tatmin oldum' diyerek yaşar. 1974'te Adana'ya giderek 79'a kadar burada kalır, Tormak'ta genel müdür olarak. Uğurman Yelkencioğlu, Koç'ta geçen 27 yıl içinde çok fazla yer değiştirmez. Bulunduğu görevlerde çok uzun sayılabilecek yıllar kalır. 1979'da genel müdür olacağı Otoyol Pazarlama onun Koç'taki üçüncü görevidir ve on yıl boyunca bu kurumun başında kalır. Yelkencioğlu, 1997'de ise Tofaş Oto Genel Müdürü olarak Koç Grubu'ndan emekli olacaktır: "Koç'un bir özelliğidir. Kişiler ona göre alınıyor herhalde. Onların mahareti mi diyelim. Kişiler grubu benimseyenlerden alınıyor. Ben hâlâ konuşurken bizimkiler, bizim şirket diye konuşuyorum." O da artık Koç ailesindendir.
Turan Güneş ve Nihat Erim
İzmit Kandıralı tüccar bir aile olan Yelkencioğlu ailesine mensup küçük Uğurman, bu yüzden ilk okuldan bu yana boş zamanlarında hep ticaretle meşgul olur. Dedesi Niyazi Bey Kandıra'nın önde gelen tüccarlarındandır. Ziraat işi, tahıl alım satımı, manifaturacılığın yanında ailenin bir de İstanbul Fındıklı'da bir odun deposu vardır. Yelkencioğlu ailesi, soyadı kanunu çıkmadan önce Güneş (Önce DP, sonra Halkçı Parti ve sonra CHP'de siyaset yapan ve Kıbrıs Harekatı sırasında 'Ayşe'yi tatile gönderen' ünlü politikacı Turan Güneş) ailesi ile birlikte anılıyordu. Güneş ailesi ile Yelkenci ailesi Uğurman Bey'in babasının dedesi tarafından kardeş çocuklarıdır. Ne zaman ki soyadı kanunu çıkar, Uğurman Bey'in ailesi Yelkencioğlu soyadını alır. Niyazi Bey'in üç çocuğundan biri olan Uğurman'ın babası Müfit Bey de amcası ile beraber baba mesleğini sürdürür. Müfit Bey, 1936 senesinde İzmitli bir tüccarın kızı Müfide Hanım'la evlenir. 1938'de de Uğurman ailenin ilk çocuğu olarak (diğerleri Elmas—1943, Münevver—1945 ve Şerifcan 1949) dünyaya gelir.
Beklenmeyen Şahit
Küçük Uğurman'ın çocukluğu 1950'li senelere kadar dede ve amca çocukları bir arada kalabalık bir aile hayatı içinde geçer. Kandıra Merkez İlkokulu'ndan sonra aile geleneğini bozmaz, o da Galatasaray'da okur, babası, halasının ve amcasının oğlu gibi. Başarılı bir leyli (yatılı) öğrencilik döneminden sonra Galatasaray'ın 1958 mezunlarından olur. Lise sonrası makine mühendisi olmak ister ama kazanamayınca o zamanlar imtihansız girilen hukuk fakültesini tercih eder Uğurman Yelkencioğlu. Beklenmeyen Şahit ve 12 Öfkeli Adam adlı filmlerin tesiri de etkili olmuştur onun hukuk fakültesini tercih etmesinde. Çünkü filmlerin birinde mahkum edilmek istenen birisi için yapılan savunmayı beğenmiştir Yelkencioğlu.
Sağdan gidince...
1960 yılı öğrenci olaylarının dozunun yükseldiği yıldır. Öğrenci olayları mı 27 Mayıs'ı çağırmıştır yoksa 27 Mayıs mı öğrenci olaylarını istemiştir, bilinmez. Bildiğimiz, bu yılların öğrenciler için 'aksiyon ve reaksiyon' yılları olduğudur. Solculuk kömünizmle özdeş olduğu için 'ideolojik gençlerin saplantısı saydığı' solculuktan uzak bir noktada bulunan Yelkencioğlu, 'sivri taraflarda dolaşmaz.' Ama bir olay vardır ki 'sağ' yerine 'sola' gitseydi bugün farklı bir noktada olacaktı belki.
28 Şubat 1960'taki öğrenci olayları sırasında eyleme kışkırtılan öğrenciler Beyazıt Meydanı'na doğru yol aldığında, Yelkencioğlu sağdan Bakırcılar Çarşısı yolu ile Karaköy'e, oradan da eve gider. Soldan Beyazıt Meydanı'na giden arkadaşlarının çoğu sorgulamaya tabi tutulacaktır: "Beyazıt'a çıksaydım ben de o işin içinde kalacaktım. Sağdan Bakırcıların arasına girdim. Soldan giden arkadaşlar toplanıp Davutpaşa Kışlası'na götürüldüler."
O zamanlar hukukta devam istemedikleri için ikinci sınıfta iken 1964—66 yılları arasında Uşak'ta öğretmen olarak askerliğini yapar. "Nasıl olsa ticaret yapacağımı biliyordum" diye düşündüğünden tercih ettiği hukuk fakültesini 1968'de bitirip baba mesleğinin başına döner. 70'e kadar burada kalır. Sonrasında, Yelkencioğlu yukarıda bahsettiğim gibi İnan Kıraç'ın vesile olmasıyla Koç Grubu'na iltihak eder.
İnan Kıraç, bunun dışında Uğurman Bey'in hayatında bir kere daha etkili olacaktır: "İnsanlar bir yerden sonra tanıdıklarına çöpçatanlık da yaparlar." Uğurman Yelkencioğlu, asker emeklisi Nusret Sezginer'in kızı Sema Hanım'la, yine Kıraç'ın vesile olması ile tanışır ve evlendiklerinde Sema Hanım, Hacettepe Üniversitesi'nde Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü'nde öğretim üyesidir. Çiftin evliliklerinden İpek Seda ve Eda Sena isimli ikiz kızlarından önce Uğur Sarp adlı bir de erkek çocukları olur.
"Siyaseti neden düşünmeyeyim"
Uğurman Bey'in ailesinde Turan Güneş'ten başka bir politikacı daha vardır: Nihat Erim. İki dönem başbakanlık da yapmış olan Erim, Uğurman Yelkencioğlu'nun babası Müfit Bey'in dayısının oğludur. Dedesi de Kandıra Halk Partisi İlçe Başkanlığı ile belediye başkanlığı yapmıştır. Ama bunlar Uğurman Bey'i politikaya ısındırmak için yeterli olmamıştır ki siyasetten uzak durur bugüne kadar. Siyasete bu zamana kadar uzak durması bundan sonra da uzak duracağı anlamına gelmez: "Bugün Türkiye'de seçildikten sonra yatırdıklarını almayı hak sayan bir zihniyet var. Bugünkü seçim ve partiler kanunu ile herkesin aday olması da kolay değil. Ancak liderin kayığına binmişseniz seçilebilirsiniz." İnönü'nün bırakmasına kadar kendisi de Halk Partili olan Yelkencioğlu, bundan sonra 'yüzergezer oylardan birisidir. Şimdilerde ise kanunlarda gerekli değişikliklerin yapılması halinde de siyasete hazırdır: "Neden düşünmeyeyim? Zaten bizim hatalarımız bunlar. Tenkit ediyoruz ama vazife almıyoruz."

Karar verdim, yönetimi ne der bilmiyorum ama ben de Galatasaray Lisesi'ni bitirmek istiyorum. Onlar kabul etmezse Robert Kolej'e gideceğim. Son şansım —nasıl ikna edeceğim bilmiyorum ama— dayımın bir partiden kontenjan senatörü seçilerek Meclis'e girmesi!

Bu yazıyı beğendiniz mi?

RSS Kaynağımıza abone olun!

Yorumlar (0) Geri izlemeler (0)

Yorum yapılmadı.


Leave a comment

Geri izleme yok.