Ahsen Okyar Söylenmek yerine söylemek lazım… Şikayet edeceğine sen de alternatifini oluştur.

24Ara/150

BU ÜLKENİN MUHALAFETİ YOK MU? – Yrd.Doç.Dr. Sakin ÖNER

sakin önerBU ÜLKENİN MUHALAFETİ YOK MU? – Yrd.Doç.Dr. Sakin ÖNER

Türkiye, bugün içerde ve dışarıda yaşadığı olaylar bakımından tarihinin en tehlikeli günlerini yaşıyor. 100 Yıl sonra yeniden SEVR'in ayak seslerini duyuyoruz. Türkiye hem içten, hem dıştan kuşatılmış durumda. Bu süreçte iktidar içine düştüğü, içte bölücü terör, dışta yedi düvelle savaş bataklığında bir şeyler yapmak için çırpınıyor. Fakat muhalefetin ne yaptığı meçhul. Çünkü ortada yok.

Vaktiyle ABD'nin Irak'a müdahalesinde taraf olmayan Türkiye, bugün Suriye iç savaşında taraf durumunda. Rusya’nın uçağını düşürdük. Son birkaç aya kadar aramızda bir sorunun bulunmadığı Rusya, bugün bize her konuda ambargo uyguluyor. Doğalgazımızın kesilmesi an meselesi. İran ve Rusya bize karşı hem Esad'ı, hem de PKK'nın Suriye kolu PYD'yi destekliyor. Amerika PYD'yi desteklemede İran ve Suriye ile birlikte hareket ediyor.

Türkiye Musul'a asker ve tank gönderiyor. Irak hükümeti Birleşmiş Milletler'e bizi şikayet ediyor. Her konuda stratejik ortağımız olduğunu söylediğimiz Amerika, her zaman olduğu gibi "benim haberim yok" diyerek yine bizi ortada bırakıyor. Aslında bizim iktidarı da şevkle ve heyecanla Suriye bataklığında ateşe atan da ABD. Kuzey Irak'ı, "Çekiç Güç"le yapılandıran ve kuran da ABD. Bizim iktidarı herkes gibi ABD'de devamlı aldatıyor sizin anlaya cağınız. Bunun üzerine biz bu kuvvetlerimizi kuzu kuzu geri çekiyoruz.

Şu anda Katar ve Barzani dışında dostumuz kalmadı. Bu arada bayram değil, seyran değil İsrail, "one minute"i unutup bize zeytin dalı uzatıyor, Mavi Marmara gemisinde öldürdükleri Türkler için 20 milyon dolar vermeyi vaad ediyor, davalarımızdan vazgeçmemizi, Filistin meselesine fazla karışmamamızı istiyor. Çünkü Ortadoğu'da olaylar İsrail'in istediği gibi gelişiyor. İsrail, milli mefkuresi olan Fırat ve Dicle nehirleri arasındaki “Arz-ı mev’ud” da kurulacak BÜYÜK İSRAİL'in kokusunu alıyor.

Türkiye'nin içine bakınca; iktidarın “Barış ve çözüm süreci” iflas etti. Güneydoğu bölgelerimizde PKK'nın barış sürecinde yerleştiği ve "ÖZYÖNETİM" ilan ettiği şehirlerde bir aydır askerimiz ve polisimiz sokak sokak çarpışıyor. Her gün birkaç şehit veriyoruz. Sokağa çıkma yasağı var. Şehirler harabeye döndü. Okullar kapalı, iş yerleri kapalı. Açıkçası ülkenin bir bölümü, bizden koparılmak isteniyor. İktidarın başındaki büyüklerimiz, her gün birkaç defa, Şeb-i Arus Mevlana törenlerinde bile bu olaylarla ilgili konuşup kamuoyu oluşturuyorlar.

Bakıyoruz, “bu olaylar karşısında bu ülkenin muhalefeti ne diyor” diye. Tıss yok. Peki bu ülkenin muhalefeti yok mu? Hitabım özellikle kurulduğu tarihten bu yana milli meselerdeki hassasiyetini bildiğimiz MHP'nin yöneticilerine. Sadece Salı günleri mutad Parti Grup Toplantılarından başka yerde konuşmak yasak mı? Halk sizin karnınızdan yaptığınız konuşmayı nasıl duyacak? Televizyonlara çıkmıyorsunuz, çıkana kızıyorsunuz, halkın arasına gitmiyorsunuz. Ne yaptığınızı veya ne yapmak istediğinizi bize açıklar mısınız?

Bu yazıyı beğendiniz mi?

RSS Kaynağımıza abone olun!

Yorumlar (0) Geri izlemeler (0)

Yorum yapılmadı.


Leave a comment

Geri izleme yok.